2 Şubat 2015 Pazartesi

hayat sıkıcı değil,senin paran bitmiş dostum.



Merhaba arkadaşlar;


Benim adım Teoman,kısmet bugüneymiş.İlk bloğumu yazarken belki biraz sıkıcı olacağım belki de biraz saçmayalacağım,şimdiden kusuruma bakmayın e mi.

Başlıkta ''hayat sıkıcı değil senin paran bitmiş'' yazıyor,biliyorum biraz sert oldu gerçeklerle yüzleşmek ve gerçekleri insanın yüzüne çarpmak.Lakin çevremde gördüğüm bazı kişiler ve şahit olduğum bir çok olay bana bu sloganın ne kadar da doğru olduğunu kanıtladı.Uzun yıllar çeşitli arkadaş gruplarında bulundum,sosyo ekonomik durumları birbirinden farklı türlü çeşit insanla tanıştım ve gerek okul gerek iş ve özel hayatımda birçok arkadaşım oldu.İyi bir gözlemci olmamı haftalık mizah dergilerini takip etmeme ve çok kitap okumama borçlu olduğumu söyleyen dostlarıma da hak vermiyor değilim fakat ikizler burcu olma faktörümü de yabana atmayalım.

Neyse sözü fazla  uzatıp değerli vaktinizi almayacağım(nasılsa yazılarım devam edecek şimdiden sıkılmayalım).


Teknoloji çağı mı dersiniz artık milenyum devri mi artık size kalmış,insanoğlunun ihtiyaçları ve beklentileri artıyor değil mi?Eskiden ortalama bir insan evladı üzerinde en çok erkek ise bir saat, kadın ise bir kaç takı taşırdı,şimdi ise min. 1500 tl lik elektronik cihazlar taşıyor.Lüx hayatımızın her tarafını bir örümcek gibi sarmış vaziyette(ister ihtiyaç deyin ister lüks,iett otobüsleri bile artık internet sağlıyor),insan iyiye ve lükse çabuk alışıyor,ne çabuk ta unuttuk bayide sıra bekleyerek aldığımız uçamayan kuş serisi otomobillere taktığımız çelik jantlara ve ekolayzerli müzik setlerine sevindiğimiz günleri değil mi?







Peki şimdi durum nasıl? Herkes daha iyisini almaya uğraşıyor,geleceğimizi bankalara satmış durumdayız,hayatımız ev,otomobil vs kredilerine ipotekli durumda.Kapımızdaki en kötü araba 2000 model üstü,evlerimiz kombili,otobüslerimiz klimalı,bakkalımız avm manavımız süpermarket,okullarımız cicli bicili kolej oldu.Aylık kazançlarımız ne gece gezmelerimize ne gündüz yemelerimize ne de çoluk çocuğun ihtiyaçlarına yetmez oldu çoğumuzun,oysaki varken hayat çok neşeli,insanlar sosyal,vur patlasın çal oynasın geçiyordu günler,ta ki işler bozulup değil lükse rutin ihtiyaçları bile karşılamakta zorlanana kadar.


Ve alıştığımız tüm bu lüksler artık giderek hayatımızdan çıkmaya başlıyorlar.Telefonumuz çaldığında tedirgin olmalar veya gelen aktivite tekliflerini reddetmeler falan.İnsanlar hakkımızda konuşmaya başlarlar,nerede hata yapıp hangi fırsatı iyi değerlendiremediğimizi,eşimizin dostumuzun hatası olup olmadığını vs türlü boş muhabbet bizi zorlamaya başlar.Aslında hayatın o kadarda sevimli olmadığını anlarız ve dolayısıyla hayatın manasını bulma denemelerimiz başlar.

Aslında hayat aynı hayattır,bizim çıta düşmüştür ve eski yapabildiğimiz şeyler bize uzaklaşmışlardır.Çakma dostlar teker teker bazen de çifter çifter(evli olanlar,çünkü boşanınca evli çiftler artık görüşmez sizinle) sizden uzaklaşırlar.Ve gerçekle yüzleşme vaktidir şimdi;


‘’Hayat sıkıcı değil senin paran bitmiş dostum’’...


Görüşmek dileğiyle


@teomanabi

1 yorum:

  1. Teoman abi, aynen katılıyorum... Aslında mutluluk salt maddiyat değil...
    "Hayat keyif almayı becerebildiğimiz kadar güzel"

    İyi bloglamalar,

    Emrah BAYILDIRAN

    YanıtlaSil