10 Şubat 2015 Salı

Doğa intikamını mutlaka alır beyler!

Merhaba arkadaşlar;

Arayı fazla açmayalım dedim ve yine buradayım işte.Aslında yazı yazmak için güzel bir gün,hava karlı ve soğuk,kendime bir sade Türk kahvesi yaptım ve aldım kalemi elime.

Kışları yazdan daha çok severim ben, daha samimi gelir bana,riyası yalanı yoktur pek.Gerçi dilinden pek anladığımız da söylenemez ya neyse.Hava tahmin raporları yanıltır bizi.Kar yağacak derler yağmaz,güneş açacak derler yağmur yağar.Aslında bu kışın,dolayısıyla tabiatın ne kadarda bağımsız ve dürüst olduğunu gösterir.Ben sizin dediğinizi değil kendi dediğimi yaparım hesabı.Oysaki insanoğlu her zaman bir yerlerden etkilenir.Kimi zaman politik baskılar,kimi zaman yandaş,eş dost kayırmalar,kimi zaman da duygusal olarak olağan akışın tersine davrandığımız olur bizim,ne de olsa etten kemikteniz değil mi?




Gerçi tabiatın da kinci olduğu söylenir.İnsanoğlu hiç sonu gelmeyecekmiş gibi yeşili harcıyor,hiç bitmeyecekmiş gibi su kaynaklarını kirletiyor ve tüketiyor.Dere yataklarına yapılan evler yıkılınca üzülüyoruz,ormanları kesip kökünü kurutup kuraklıkla karşı karşıya kalınca panik oluyoruz.Koca Dünya'ya sığmayıp denizleri dolduran biz değil miyiz?

Peki sen insan olarak sana yapılan bir kötülüğü unutuyor musun ki doğa unutsun? Şahsen ben bana yapılan iyilikleri unutmadığım gibi kötülükleri de unutmam.Doğa nasıl unutsun? Peki o kesilen ağaçlarda yaşayan milyonlarca börtü böceğin kuşun mahlukatın hakkını kim savunacak? Tabii ki Allah (cc) bu evreni hepimiz için yaratmıştır,hiç bir canlının gereksiz bir yere diğerinin yaşamını karartmasına izin vermez.




Dolayısıyla tabiata kızmaya hiç hakkımız yok,hani iki kişi kavga ederken araya girip tarafları dinleyip ''arkadaş haklı beyler'' derler ya aynen bende doğa haklı beyler diyorum.Kimi zaman barajlar taşacak kadar yağmur yağıyor,ekinler,hayvanlar sular altında kalıyor,kimi zamanda kuraklıktan insanlar ne yapacağını şaşırıyor.Şimdi belkide bazılarınız beni kalkınma karşıtı,entel çevreci,gezici vs olarak yaftalayacaksınız,oysa benim tenkit ettiğim konu sanayileşme vs değil doğa düşmanı olmayan yöntemlerin seçilmemesi.Bir akarsuya bir Hes yapılması bile tartışılırken üç Hes yapılıyorsa içimiz rahat etmiyor dostlarım.

Gelecek nesiller bize bugünlerin hesabını soracaklar,nerede dedelerimizin bıraktığı ağaçlar,ovalar,kuşlar vs diyecekler,lüferleri palamutları istavritleri,carettaları soracaklar.Hacı leylek nerede niye gelmedi demeyecekler mi sanıyorsun?

Kökenleri Türk olduğu varsayılan kızılderili kardeşlerimizin bir atasözüyle bugünkü yazımı burada sonlandırıyorum; ''Son ırmak kuruduğunda,son balık öldüğünde,son ağaç yok olduğunda insanoğlu paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacaktır!''




Doğa intikamını mutlaka alır! Demedi demeyin.Karlı bir İstanbul akşamından hepinizi sevgi ile selamlıyorum,sağlıcakla kalın...




@teomanabi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder